Welcome, visitor! [ Login

Sezaryen Doğumun Yararları Ve Zararları

Sağlık 16 Şubat 2020

Sezaryen Doğumun Yararları ve Zararları
Doğum uzmanları sezaryen doğumu ancak çocuk veya anne sağlığını tehdit edici bir durum olduğunda seçenek olarak değerlendirmek gerektiğini belirtiyorlar. Sezaryen doğum oranının ülkemizde çok yaygın olmasının en büyük nedeni özel hastanelerin para vurgunundan başka bir şey olamadığını ve konu ile ilgili birçok haberin medyaya yansıdığını duymuşsunuzdur.
Sezaryen doğumun zararları saymakla bitmiyor. Sezaryen doğum bebeğin akciğer gelişimini engelleyebiliyor, doğum esnasında veya doğumdan sonra anne karnında doku zedelenmelerine neden olabiliyor.

Sezaryen Doğumun Sakıncaları
Doğum, bayanlar açısından her ne kadar ürkütücü bir durum olsa da kimi zaman doğum anında sakınca görülmesi ya da bayanların normal doğumdan korkarak sezaryen yöntemlerine başvurması sezaryen doğumunun önemini de bir kez daha arttırmıştır. Normal doğumdan korkan her bayan artık sezaryenle doğum yapmaktadır. Fakat sezaryenle doğumun sakıncaları bulunmaktadır. Bu sakıncalar hem anneye hem de bebeğe zarar vermektedir. Sezaryenle doğum yapıldığı andan itibaren bebeğinizin akciğeri ile ilgili sıkıntılar olabiliyor. Çünkü akciğer tam olarak dış dünyaya uyum sağlayamamakta ve bu nedenle bebeklerde sağlık sorunları da görülmektedir. Sezaryen doğumun Annelere verdiği zararlar ise doğum sonrasında ağrının şiddetlenmesi artmakta ve anne ayağa kalkamamaktadır. Oysa normal doğum ile beraber 24 saat içerisinde ayağa kalkmanız mümkün olacaktır.

Sezaryen doğum ile beraber bebekler de solunum sıkıntıları yaşanmaktadır.
Annelerin göbek kısmında doğum izi kalırken soğuk hava da ağrı şiddetlenmektedir. Ayrıca anne doğumdan çıktıktan sonra tekrardan komplikasyona bağlı olarak hastaneye yatırılma durumu vardır. Ameliyat sonrasında göbek kısmında ki yapışıklıklara bağlı olarak kısırlık sorunları da yaşanabilmektedir. Bu sebeple sezaryen doğuma göre daha çok normal doğum yoluna başvurulması hem annenin hem de bebeğin sağlığını korumak adına oldukça önemli olacaktır diyebiliriz. Sezaryen doğum zararları oldukça fazla olduğundan ve anneye sakıncalı olabileceğinden dolayı daha çok normal doğum yoluna yönelmeniz mantıklı olacaktır. Ülkemizde ki pek çok anne adayları her ne kadar sezaryen doğumun doğum anından ağrısız olduğunu düşünse de sezaryen doğumun daha çok sakıncaları bulunmaktadır.

Sezaryen zararlı mıdır hiç faydası yok mudur?
Bu sorunun cevabı tabiki sezaryen doğumunda faydaları vardır. Anne veya çocuk sağlığında normal doğuma engel bir durum olduğunda cerrahi müdahale ile sezaryen doğum bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Anne rahminin normal doğuma uygun olmaması durumunda da sezaryen doğum tavsiye edilir.
Sezaryen doğumun yararları:
Normal doğum doğanın bir mucizesidir. Bebek açısında ve anne açısından normal yolla doğum aslında olması gereken durumu ifade eder. Normal doğum mümkün olmayan hallerde sezaryen doğum tercih edilebilir.
Sezaryen doğum ile anne vajinasının genişlemesini engeller, estetik açıdan karında yırtılmalar, çatlaklar oluşmaz. Problemli gebeliklerde sezaryen doğum hayat kurtarır. Anne veya bebeğin sağlığı ile ilgili çok önemli bir durum gerçekleştiğinde sezaryen doğum tercih edilebilir.

13769 total views, 11 today

Ağız Yaraları Neden Olur Nasıl Geçer?

Sağlık 16 Şubat 2020

Ağız Yaraları Neden Olur Nasıl Geçer?
Bir diğer adı olan aft ile de anılan ağız yaraları ağızda dil, damak, diş eti ve yanak gibi hassas bölgelerde meydana gelen ve bulunduğu kişinin yemek yemesine, sıvı tüketmesine ve hatta konuşmasına engel olan bir durumdur. Birçok kişi hayatında çok kez ağız yarası çekmektedir.

Ağız Yaralarına Neden Olan Etkenler Nelerdir?

Ağız yaraları birçok sebeple oluşabilir. Kişinin bağışıklığının zayıf olması bunda en büyük etkendir.
Çoğumuz mükemmel bir hayat geçirmiyoruz. Karşılaştığımız durumlar stresle baş başa kalmamızı gerektirebilir. İşte bu stresli zamanlarda ağızda aft oluşması kaçınılmaz durumlardan biridir. Bunun için ruhsal karışıklıklarımızı dengede tutacak bitki çayları tüketmeliyiz.
Her öğün yenilen yiyeceklerin sıcak veya soğuk oluşu, sertlik veya yumuşaklık derecesi ağız yarasına sebep olabilir. Sert yiyecekler damak ve diş etini tahriş ederken aft oluşumuna da ortam hazırlayabilir.
Vitamin ve demir eksikliği bir diğer ağız yarası nedenlerindendir. B3, B9 ve B12 vitaminleri ağızda oluşan yaraları düzeltebileceği gibi aynı doğrultuda bu vitaminlerin eksikliği de ağız yarasına sebep olur.

Ağız Yaraları Nasıl Tedavi Edilir?
Ağız yaraları genellikle bir hafta süre sonra kendiliğinden geçer. Doktora başvurulursa bir antibiyotik verecektir ama doğal yollarla kurtulmak daha iyidir. Misvak kullanmak aft oluşumunu engeller. Kabartma tozunu su ile karıştırıp macun kıvamına getirdikten sonra aft yerlerine sürmek yarayı hafifletir. Ve tuz ağız yaralarında birebir çözümdür. Ağız yaralarıyla uğraştığınız bir dönemde baharatlı ve asitli yiyecekler yemeniz yaranın düzelmesini geciktirir, bunlardan kaçının.

12529 total views, 17 today

Epilasyonun Zararları Nelerdir Yaşanan Sorunlar

Sağlık 15 Şubat 2020

Epilasyonun Zararları Nelerdir Yaşanan Sorunlar
Epilasyon çok pahalı olmayan en etkili yöntemler arasında yer almasına karşın bazı zararları da uzmanlar tarafından dile getiriliyor. Pürüzsüz bir cilt için epilasyon en çok kullanılan cilt bakımı yöntemlerinden biridir. Epilasyonun sıkça tercih edilmesinin nedeni ise etkili bir yöntem olmasından kaynaklanıyor. Bu yönteminde kendine göre çok iyi yanları ve zararlı yanları bulunuyor. Bugün size cilt bakım yöntemlerinden biri olan epilasyonun zararları hakkında bilgi vereceğiz.

Epilasyonun Zararları Nelerdir?
Her ne kadar vücutta ki istenmeyen tüylerden kurtulmak adına epilasyon kullanılsa da kimi zaman epilasyonunda vücutta çok büyük hasarlar açtığı da görülmektedir. Her ne kadar uzmanlar epilasyonun vücut üzerinde ki olumsuz bir etkisi yok dese de bir kaç tipi epilasyon çeşitlerinin sağlığa büyük ölçüde zararlı olduğunu söyleyebiliriz.
Hangi Sorunlar Yaşanır?

Epilasyon her ne kadar vücudun pürüzsüz görünmesine karşı oldukça etkili bir yöntem olarak ön plana çıksa da lazer epilasyonun insan sağlığına zararları da bulunuyor. Epilasyonun bilinen en bariz zararlarından birisinin de yanma, kızarma, ciltte alerjik sorunlar yaşanması ve yanık lekelerin oluşması gibi bir takım sorunlar meydana gelebilmektedir. Böyle bir durumda daha çok pürüzsüz bir vücuda kavuşayım diyen kişiler daha çok istenmeyen leke ve yanıklarla karşılaşabiliyor.

Epilasyon her ne kadar tüylerin başarıyla ortadan kalkmasına yardımcı olsa da epilasyon zararları ise yaşanılan durumlar arasında yer alıyor. Böyle durumların yaşanmaması adına daha çok 775 nanometre özelliğinde ki cihazların kullanılması son derece önemlidir. Bu sayede ciltte yanık, kızarıklık ve leke gibi sorunlarında yaşanmasına karşı gerekli tüm önlemlerde en iyi şekilde alınmış olacaktır. Ayrıca cilt iltihaplanmalarına karşı da sorun yaşanırken egzama gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Böyle durumlar ile karşı karşıya kalmak istemeyen kişiler epilasyon yöntemleri için mutlaka alanında uzman kişilerden destek alınması gerekiyor. Aksi takdirde ise ciltte kalıcı hasarlarında ortaya çıkması kaçınılmaz bir durum olacaktır.

155351 total views, 19 today

Kalça ve Baseni Eritmek İçin Diyet Önerileri

Sağlık 15 Şubat 2020

Kalça ve Baseni Eritmek İçin Diyet Önerileri
Kadınların eritmekte en çok zorlandıkları kalça ve basen bölgeleri için sizlere aşağıda açıklayacağımız diyetler ile buralardaki fazla kilolardan kurtulacaksınız.
Kalça ve Baseni Eritmek İçin Diyet Önerileri
Bayanların en çok şikâyet etmiş oldukları konuların başında ise basen ve kalça kısmında ki yağlanmalar gelmektedir. Bu tür yağlanma bayanları da ister istemez olduğundan daha kilolu ve fiziksel açıdan da kötü görünmesine sebebiyet vermektedir. Tüm bu isteklerinize karşılık vermek ve daha fit bir vücuda sahip olmanız adına kendinize özel olarak bir diyet listesi hazırlamaya başlayabilirsiniz. Kalça ve Baseni Eritmek İçin Diyet Önerileri için işte aşamalar.

Yürüme Egzersizleri Yapın
Kalça ve basenlerini eritmek isteyen kişiler mutlaka günlük düzenli olarak yürüme egzersizleri yapması gerekiyor. Genelde basen eritmede son derece faydalı olan jogging hareketlerini her gün düzenli olarak yapmaya başlayabilirsiniz. Ayrıca normal tempo eşliğinde düzenli olarak minimum adımlar ile yürüyüşünüzü yapmaya başlayarak kalça ve basen bölgelerinizin de erimesini sağlayabilirsiniz.

Basen Eriten Jimnastik Hareketler
Jimnastik hareketler basenlerin erimesine en iyi şekilde yardımcı olmaktadır. Genelde çember çevirme hareketleri basenlerin de hızlı bir şekilde erimesine en iyi şekilde yardımcı oluyor. Basen kısmında ki yağların erimesine en iyi şekilde yardımcı olan bu hareketi sürekli olarak yapmaya başlayabilirsiniz.

Ağırlık Kullanarak Basenlerinizi Eritin
Ağırlıkları hem öne hem de yan kısma doğru taşıyarak daha fit bit vücuda sahip olmaya başlayabilirsiniz.
Diyet Listesi
Sabah kahvaltısını düzenli bir şekilde yaparak öğle ve akşam yemeklerinde ise ızgara köfte, tavuk, salata ve bir kaşık kadar pilav tüketmek sonuca olumlu etki edecektir.

11021 total views, 0 today

Hamile Kalmak İçin En Uygun Dönem Hangisidir?

Cinsellik, Sağlık 14 Şubat 2020

Hamile Kalmak İçin En Uygun Dönem Hangisidir?
Hamile kalmak için her ayın belirli günleri vardır kadınlarda yumurtlama belli günlerde olduğu için her zaman hamile kalmak mümkün değildir. Bazı insanlar bu konuda bilinçli olmadı için herhangi bir sağlık sorunları olmadığı halde neden bebeğimiz olmuyor diye strese kapılmaktadırlar bu nedenle hamile kalmak için her ayın belli dönemleri vardır bu dönem ise kadının adet kanamasının başlangıcı ile hesaplanmaktadır. Sıkça sorulan sorulardan bazıları ise şunlardır:

Hamile kalmak için en uygun gün hangisidir?
Hamile kalmak için en uygun gün adet döngüsünün orta dönemidir yani bir kadın ortalama her ay düzenli adet görüyorsa adet kanaması başladıktan 14 gün sonra yumurtlama için en verimli döneme girer ve kadın bu dönemde gebelik şansını yükseltir.
Hamile kalmak için şansın en fazla olduğu günler hangisidir?

Hamile olma şansının en fazla olduğu dönem adet kanamasından sonra 10 ve 19. günler arasındaki zamandır.
Hangi dönemde hamile kalma ihtimali düşüktür veya imkansız mıdır?
Adet kanasının olduğu dönem veya hemen öncesi ve sonrasında hamile kalma ihtimali düşüktür lakin imkansız değildir çünkü bu kanamalar başka nedenden de oluşabilir veya yumurtlama farklı çalışabilir.

Adetin hangi günlerinde gebelik kolay olur?
Eğer adetiniz düzenliyse bir sonraki ay hangi günde adet olacağınızı bilirsiniz işte tam bu noktada adetiniz başlamadan yaklaşık olarak en verimli yani 17 gün önceden şansınızı yükseltebilirsiniz.

4937 total views, 1 today

Kilo Vermek İçin Günde Kaç Kalori Alınmalıdır

Sağlık 14 Şubat 2020

Kilo Vermek İçin Günde Kaç Kalori Alınmalıdır?
Ülkemizde pek çok kişi tüm besin gruplarını bilinçsiz bir şekilde tüketmektedir. Bilinçsiz bir şekilde tüketilen besinler ise fazla kalori alımına sebep olmaktadır. Bu tür kalori alımı ise hızlı kilo almanıza neden olmaktadır. Tüm bu sorunlar ile karşı karşıya kalmamak ve daha bilinçli bir tüketici olabilmeniz adına yediklerinize ve içtiklerinize dikkat etmeniz gerekiyor.
Günümüzde ne yazık ki hazır yemek sektörünün ihtiyaç haline dönüşmesi ver gelişmesi ile birlikte fazla kalori alımına dur demek çoğu kez son derece zor bir durum olabilmektedir.

Bay ve bayanların aşırı kiloları yaşamlarından soğutmalarına ve mutsuz olmalarına da neden olmaktadır. Bu durum ile karşı karşıya kaldıklarında ise tek çareyi diyete başvurmakta bulurlar. Fakat diyet programlarına uyacak kişiler için bile yedikleri besinlerin kaç kalori olduğu son derece büyük önem arz ediyor. Bu yüzden besinlerin kalori hesaplaması yapılması gerekiyor.

Eğer günlük kalori miktarınız 2000 civarında ise mutlaka bu kalori miktarını daha da aşağıya çekmeniz gerekiyor.
Kilo vermek için günde kaç kalori almak gerekir sorusuna ise her ne kadar bünyeden bünyeye bir değişiklik olsa da günlük kalori alımını 1800’lere indirmeniz aşırı kilo alımın önüne geçilmesine en iyi şekilde etken olacaktır. Her gün alacağınız eksik kaloriler aracılığı ile en fazla kalori alımınızı 1000 gibi rakamlara çekmeniz de mümkün olacaktır.

2572 total views, 0 today

Erken Menopozun Nedenleri Nelerdir?

Cinsellik, Sağlık 14 Şubat 2020

Sigara ve stres erken menopozu tetikleyen en önemli etkenlerin başında geliyor. Ancak bunun yanında genetiksel yatkınlık, ameliyatlar, kanser tedavisi de önemli nedenler arasında gösteriliyor. Erken menopozun nedenleri ve bilinmesi gereken hususlar şu şekilde:
Sigara ve stres erken menopozun dostlarıdır

Kadınların erken menopoz nedenleri üzerine yapılan araştırmalar da sigara ve stresin etkisini göz ardı edemiyoruz. Bilimsel bulgular sigaranın kadınların yumurtlama hızını düşürdüğünü gösteriyor. Günde yaklaşık yarım paket sigara içen kadınlar ile hiç sigara içmeyen kadınlar kıyaslandığında sigara içen kadınların 2-3 yıl önceden menopoza girdikleri tespit edilmiş. Sigara yumurtalıktaki yumurta rezervini azaltmakta sonuçta kadınların yumurtlamasının erken bitmesine neden olmaktadır. Bunun neticesinde de erken menopoz oluşmaktadır.
Bilimsel araştırmaların ortaya çıkardığı bir başka erken menopoz dostu ise stres. Stres kadınların erken menopoza girmelerinin en büyük etkenler arasında yerini alıyor.

Erken menopozun en önemli belirtisi adet düzensizlikleri
Kadınların erken menopoza girmelerinin en önemli belirtisi olarak adet düzensizlikleri göze çarpıyor. Yumurtlamanın yavaşlaması kadının adet görmesini engelliyor ya da azaltıyor bunun sonucun da ise adet düzensizlikleri ortaya çıkıyor. Bundan dolayı adet görememe veya adet gecikmeleri durumunda hemen bir hekime başvurmanız gerekiyor. Menopoz kadınların artık yumurtlayamaması dolayısı ile doğurganlıklarının ortadan kalkması demektir. Erken menopoz kadınların ortalama olarak 40-50 yaşları arasında karşılaşılan bir durumu ifade ediyor.

Erken Menopozun nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
1-Kadının aile üyelerinin menopoza girme yaşları kadının kendisi içinde bir emsal olabilir. Sonuçta menopozun ırsi birtakım özellikleri olduğu biliniyor.
2-Kadınların birçoğunda görülen otominium hastalıkları erken menopozun nedenleri arasında yer alıyor. Bu hastalıkla vücut kadın yumurtalarını yabancı madde olarak algılayarak onları tahrip etmeye başlıyor ve bundan dolayı da menopozun erken yaşlar da ortaya çıkmasına neden oluyor.
3-Kadınların erken menopoza girmelerinin nedenlerinden biri de herhangi bir durumdan dolayı kadın yumurtalarının cerrahi müdahaleyle alınması. Bu durumda olan kadınlar da erken menopoza girmektedirler.
4-Kanser tedavileri alan kadınlar kimyasal ya da ilaç tedavileri sırasında yumurtalarında hasarlar meydana gelebilmekte ve bunun sonucunda erken menopoza girmektedirler.
5-Kromozom bozuklukları kadınların erken menopoza girmelerinin en büyük nedenleri arasında yerini koruyor.
Hormon destekleri ve yaşam şekillerinin değiştirilmesiyle birlikte erken menopoza çare bulunabiliyor.
Menopoz döneminde şu hususlara da dikkat etmek gerekiyor
Kadınlar menopoz dönemlerinde bilgilendirilmelidirler.

Menopoza giren kadınların yumurtlama özellikleri azaldıkları için hamile kalma olasılıkları çok azalıyor. Erken yumurtalık yetersizliği ile menopozu birbirine karıştırmamak gerekiyor ve bu hastalığın hormon tedavisiyle engellenmesi mümkün. Diğer taraftan ülkemizde menopoz yaşı 45-50 arasında değişiyor. Bu dönemlerdeki kadınların menopoz konusunda bilinçlendirilmesi gerekiyor. Çok kilo almak ve stresli bir hayat menopoz sürecini hızlandırıyor bundan dolayı kadınların dengeli beslenmeleri ve hayat kalitelerinin değiştirilmesi sağlanmalıdır. Kadınların günlük en az bir saat spor yapmaları da gerekiyor. Bu şekilde vücut direnci artıyor ve menopozun erken yaşlarda ortaya çıkması engelleniyor.

Alkolün azaltılması ve sigaranın terk edilmesi erken menopozun ortadan kaldırılmasının en büyük nedenleri arasında yer alıyor. Sigarasız ve alkolsüz bir hayat ve günlük en az bir saat spor sizin daha sağlıklı ve doğurgan olma özelliğinizi arttırıyor. Erken menopozun en büyük sıkıntılarından biri de kemik erimesinin artması bundan dolayı menopoza giren kadınların süt ve süt ürünlerini çok fazla tüketmeleri gerekiyor.

3640 total views, 0 today

Mantar Hastalıkları ve Tedavisi

Sağlık 13 Şubat 2020

mantar tedavisi

Mantar Hastalıkları ve Tedavisi
Mantar hastalığı nedir?
Mantar hastalığı gözle görülemeyen bakterilerin tırnak ve deri altında çoğalmasını ifade eder. Mantar hastalığına birçok şey neden olabilir. Mantar hastalığının en önemli nedeni yapılan araştırmalarda hijyen problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Mantar hastalığından korunmak için özellikle el ayak ve ayaklarımızın temizliğine dikkat etmemiz gerekiyor.

Mantar hastalığının yayılması nasıl önlenir?

Kamuya açık sosyal alanlarda ve kalabalık ortamlarda başka insanların araç ve gereçlerini de kullanmamakta fayda var. Nitekim mantar çok çabuk yayılan bir rahatsızlıktır. Mantar hastalığı deri ve tırnak altına yerleşmiş bakterilerin bu yerleştikleri yerde çoğalması ile oluşur. Çok çabuk yayılır. Mantar rahatsızlığı bulunan bireylerin acilen bu rahatsızlıklarını uzman hekime göstermeleri gerekmektedir.

Mantar hastalığı çeşitleri nelerdir?
Mantar hastalığı çeşitleri içerisinde en çok yaygın olanlar tırnak mantarları ile deri mantarlarıdır. Göz ve kulak mantarı da bulunmaktadır. Mantar rahatsızlığına neden olan bakteriler aslında vücudumuzun her yerinde barınabilirler.
İnsanlar özellikle sağlık konusunda yakınmalarına rağmen hastalıkların onların peşini bırakmaması çok ilginç gelen olayların başında olmaktadır. İnsanlar genellikle mantar hastalığı konusunda tam bir teşhis koyamaması ve ne şekilde oluştuğu hakkında ise tam bir fikirleri bulunmamaktadır. Mantar hastalığı el ve ayak bölgelerinde sıklıkla görülmektedir. Mantar hastalığı oluşmasında etkili olan faktörlerin başında ise; nem, sıcak ve karanlık gelmektedir. Bunların yanı sıra sizler hijyen konusunda kendinize gereken önemi vermediğiniz zaman mantarların oluşmaması için bir engel bulunmuyor.

Mantar hastalığının tedavisi nasıl yapılır?
Mantar hastalığında hijyenin önemi nedir? Mantar tedavisin en önemli aşaması ilk önce hijyen yani temizlik konusudur. Mantar rahatsızlığınız bulunan bölgeyi asla nemli bırakmamanız bu bölgeleri kurulamanız ve gerekmektedir. Uzman bir doktora danıştıktan sonra hastalığınız hakkında geniş bir bilgi almalısınız. Bununla birlikte duş sonralarında mantar hastalığı oluşan bölgelerinizi farklı bir havlu ile kurulamalısınız. Bu sayede hastalığın başka bölgelere sıçramasının önüne geçebilirsiniz. Tedavi olmaya başladığınız zaman kullandığınız hap ve kremleri düzenli olarak kullanmaya özen gösterin. Mantar hastalığı tedavisi uzun soluklu ve başarısız olma ihtimali olan bir rahatsızlıktır. Bu yüzden sizler tedavi döneminde moralinizi en üst seviyede tutmaya çalışmalısınız.

2593 total views, 0 today

Bayanlar Depresyondan Nasıl Kurtulabilirsiniz

Sağlık 13 Şubat 2020

Kadınlar Depresyondan Nasıl Kurtulabilirsiniz?
Türkiye’de kadınların yüzde 15′i depresyon içerisinde. İştahsızlık, halsizlik, yorgunluk, stres ve dikkat dağınıklığı depresyonun başlıca belirtileri. Kadınların depresyondan nasıl kurulabileceğini uzmanlar yorumladı. Egzersiz ve spor depresyonun ilacı olarak karşımıza çıkıyor. Kadınların depresyondan çıkmak için yapabileceği bazı tüyolar…

Aerobik baş ağrısına iyi geliyor
Nedeni belli olmayan baş ağrılarından kurtulmak için aerobik ve yavaş yapılan pilates sizi bu baş ağrılarından kurtarabilir. Depresyona bağlı baş ağrılarınız var ise tek yapmanız gereken düşük tempoda spor yapmak. Sporu yüksek tempoda yapmayın. Çünkü yüksek tempoda yapılacak sporlar kan basıncını arttıracak ve beyne giden damarların duvarlarına daha çok basınç sağlayacaktır. Bundan dolayı da baş ağrınız daha çok artar. Ancak düşük tempolu sporlar yapmanız gerekiyor. Bu sayede beyne giden damarlarınız açılacak ve beyine daha fazla oksijen ulaşacaktır. Bu şekilde beyindeki ağrılarınız ortadan kalkacaktır.

Beslenmek ve dinlenmekten uzak durmayın
Depresyonun en büyük belirtilerinden biri de halsizlik. Depresyondan kurtulmak için asla tek başına spor yapmayın. Bunun yanında beslenmenize ve dinlenmenize de özen gösterin. Halsizlik daha çok enerjiyle alakalı bir durumdur ve verilen enerjinin tekrar alınması gerekir. Enerjinin vücuda tekrar konması için beslenmenize özen göstermelisiniz. Depresyon nedeniyle halsizlikten kurtulmak için küçük çaplı egzersizler de yapın. Örneğin oturduğunuz yerden ellerini, bacaklarınızı sağa sola hareket ettirin. Bunun bir süre tekrarladığınız da vücudunuzun açıldığını ve halsizliğinizin kaybolduğunu göreceksiniz.

Depresyonda tembelliğe dikkat etmelisiniz
Depresyonda tembellik davranışı tavan yapar. Tembellik hareketsizliğe hareketsizlikte kilo aldırır. Daha sonra bu kilolar başınıza iş açabilir. Tembelliğin en büyük düşmanı basit egzersizlerdir. Egzersizlerden korkmayın. Vücudunuzu sürekli hareket ettirin. Oturduğunuz yerden oturma hareketleri yapabilirsiniz. Bu egzersizleri tekrarlayarak yapın göreceksiniz ki vücudunuz hareketi isteyecektir ve belli bir süre sonra tembellik ortadan kalkacaktır.
Egzersizler hayatınızın bir parçası olmalıdır. Egzersiz yapmadan vücudunuzu kontrol altına alamazsınız. Egzersizi bir de topluca yapıyorsanız bu sizde paylaşma ve birliktelik duygunuzu geliştirecektir. Grup olarak yapılan egzersiz sonucunda özgüven duygunuz gelişir ve kendinize güveniniz artar. Bu sayede kendinizi toparlamanız daha kısa bir zaman alır.

Evde bir egzersiz alanı oluşturmalısınız
Sevgili hanımlar egzersiz size sadece depresyonda olduğunuz da değil hayatınızın her alanında ve her zamanında lazım olan bir yaşam şeklidir. İlerleyen yaşlar da daha kaliteli bir yaşam sürmek, şimdiki zamanınız da daha sağlıklı olmak için egzersiz sizin yaşamınızın bir parçası olmak zorundadır. Maddiyatınızın yettiği kadar eve egzersiz malzemeleri almalısınız. Ancak şunu da belirtmek isterim ki illaki spor malzemesi almanıza da gerek yok. Evinizin bir köşesine egzersiz alanı oluşturup kendi başınıza da kültürfizik hareketleri yapabilirsiniz. Unutmayın sağlığın en başında spor geliyor. Zamanınız varsa dışarıda yürüyüş de yapabilirsiniz. Günde en az bir saatlik tempolu bir yürüyüş sizin hayat kalitenizi arttıracaktır ve vücudunuzun toparlanmasını ve daha iyi çalışmasını sağlayacaktır.

1860 total views, 0 today

Selülit Sorununa Bitkisel Çözümler Nelerdir?

Sağlık 13 Şubat 2020

Selülit Sorununa Bitkisel Çözümler Nelerdir?
Selülit nedir nasıl oluşur?
Selülit aslında bir yağ depolamasından başka bir şey değildir. Vücut fazla yağları kadınların baldır bölgesinde depolamaya başlar ve bu bölgelerde hoş olmayan görüntüler oluşmaya başlar. Selülit hareketsiz bir hayat ile yanlış beslenme sonucu oluşur. Selülitin oluşmasının en önemli nedeni sporsuz durağan bir hayat yaşamaktır. Selülit bir çeşit vücudun yağ depolaması olduğu için bu depolanan yağların yakılması için muhakkak spor yapılmalıdır.

Spor yapamayan kadınlara bitkisel yağ yakıcı ve dolayısı ile selülit sorununu çözücü bitkisel karışımlar da kullanılabilir. Selülit problemine bitkisel sorunları açıklamadan önce birde beslenme konusuna dikkat etmeniz gerekiyor onu belirtmemiz gerekiyor.
Selülit sorununa beslenme şeklimizi değiştirerek de çözüm getirebiliriz. Yağlı ve asidik içeceklerden uzak durmamız durumunda vücutta yağ oluşumu azalacağından selülit oluşumu da azalacak hatta ortadan kalkacaktır.

Selülitte Bitkisel Çözümler
Bayanları en çok rahatsız eden konuların başında selülit problemleri yer almaktadır. Vücudunda ortaya çıkan büyük ve ya küçük izler kişinin fiziksel ve psikolojik açıdan kendisini son derece kötü hissetmesine neden olacaktır. Fakat hayatınızın huzursuz bir şekilde geçmesine neden olan selülit sorunlardan da bundan böyle kısa süre içerisinde kurtulmanızda kolay olacaktır.
Peki, nasıl selülitlerden kurtulabiliriz?
Selülitlerden kurtulmanız için en sağlıklı ve bir o kadar da doğal bir yol olarak ortaya çıkan bitkisel çözümlere başvurarak bölgesel olarak hem güzel hem de selülitsiz bir vücuda sahip olabilirsiniz. Selülitte bitkisel çözümler için hemen sizler de sunulan bitkisel karışımların yoluna başvurarak daha pürüzsüz bir vücuda kavuşmanın şansını yaşayın.

Selülit Masajı Maskesi Yapılış Aşaması
Masajımıza başlamadan önce gerekli ön görülen malzemeleri sıralamaya başlayabiliriz. Jojoba yağı, biberiye yağı ve Yosunlu sabun ihtiyaç duymuş olduğumuz bitkisel malzemeler arasında yerini alıyor. Malzeme listemiz içerisinde yer alan Biberiye yağı ve Jojoba yağını birbiri ile karıştırmaya başlayabilir ve selülitlerin yer aldığı bölgelere masaj yapılırmışçasına sürülmeye başlanmaktadır. Yağ karışımlarını bölgenize sürdüğünüz andan itibaren yaklaşık olarak 1 saat kadar bekletmeniz yeterli olacaktır.
Tüm bunların haricinde selülit masajı maskesi yapabilmeniz adına portakal yağı, nane yağı ve buğday yağlarının da karışım yapılarak selülitlere karşı son derece iyi geldiğini de söyleyebiliriz. Böylelikle selülit sorunlarınızdan kurtulmuş olacaksınız.

1525 total views, 0 today

Page 1 of 21 2
  • romantik makyaj

    Romantik Makyaj Nasıl Yapılır

    by on 23 Şubat 2024 - 0 Comments

    Romantik Makyaj Nasıl Yapılır Romantik makyaj son dönemlerde sadeleşmeyle birlikte en çok tercih edilen makyaj trendleri arasında hızla yerini almıştır. Romantik makyaj adından da anlaşılacağı üzere sade, kusursuz, canlı ve sağlıklı görünüm hedefleyen bir makyaj türüdür. Makyaj kişinin hatlarına zevkine göre değişiklik gösteren bir olgudur. Romantik makyaj uygulamasının temelinde abartısız makyaj yani doğru ürünler kullanılarak […]